12.08.2012Aslında adı Paul…

Bunlar “Polat” yaptılar, 10 binde koştu “milli” atletimiz…

Kenyalı…*

İlhan…

İlhan Tanui Özbilen…

Asıl adı; William…

Türkçe bilmediği için “Ne mutlu Türk’üm diyene”yi kâğıda yazdılar, koşarken kâğıdı düşürdü… “Hani bir şey daha söyleyecektin İlhan” dediklerinde, o da orta parmağını havaya kaldırarak meramını anlattı…

Milli atlet…

*

Tarık…

Yani “Langat” aslı…

Kenyalı milli atletimiz…

*

Geçiyor Çinlilere…

Masa tenisinde…

“Adı Melek olsun” dediler…

Aslında Hau Mei Ling…

Wang ise “Küçük Bora” oldu mu size…

Sanki büyüğü de varmış gibi olsun diye…

*

Atıcılık Federasyonu Başkanı silah sanayicisi… Sporculara İtalyan doktorlardan “psikolojik destek” aldırdı…

Ki vursunlar…

Vuramayınca, Gençlik ve Spor Bakanı “Bir dahaki sefere bütün madalyaları biz alıp gideceğiz” diyerek attı…

Değdi, değmedi ayrı…

*

Geçiyorum; olimpiyatların baş yönetmeni Gençlik ve Spor Genel Müdürü’ne…

Konya’da kuruyemişçi idi…

Damat tarafının adamı, genel müdür yaptılar… Sonra baktılar ki hiç devlet hizmeti yok, atandı ama atanamıyor…

Eskisi yerinde kaldı…

Yani atletler ithal, ama yerli genel müdür iki tane…

*

Ve sonunda…

74 milyonluk süper ülke Türkiye, madalya sıralamasında Etiyopya, Küba, Belarus, Jamaika gibi ülkelerden bile sonra, 30’uncu sırada…

*

Olmadı tabii…

Atatürk gençliğinin etek boyunu dini esaslara göre hesaplayıp 19 Mayıs bayramlarını yasaklayan kafa ile olacağı da yok…

Sonunda Türkiye’nin yüzünü biraz olsun, türbana sokamadıkları Nur (Vanlı), Aslı (Antalyalı), Gamze (Eskişehirli) güldürdü…

Dinci medya, omuzlarını mozaikleştirip sadece kafalarını koydu sayfaya…

Ki bacakları gözükmesin…

Sanki bacaksız koştular…

*

Olimpiyatlarda “geri geri koşma” dalı niye yok peki?..

Alsaydık altınları…

***

12 Ağustos 2012 – bcoskun@cumhuriyet.com.tr