Melis Alphan
Hürriyet
31.ocak 2012

Köroğlu’nu Köroğlu yapan, babasının gözlerine mil çektiren Bolu Beyi’dir. Köroğlu Bolu’yu yakıp yıkarak babasının intikamını alır. Yıllar yıllar sonra, Bolu’nun yeni beyi Belediye Başkanı Yılmaz ile bir grup gönüllü yine bir hayvan yüzünden karşı karşıya geldi…
Bolu beyinin hikayesini bilirmisiniz? Bilmeyenlere özetleyeyim. Rivayate göre Bolu Beyi at meraklısı bir bey.
Günlerden bir gün seyisi Yusuf’u cins bir at aramak üzere başka diyarlara gönderir.

Yusuf epey aradıktan sonra ideal tayı bulur. Tay küçüklüğüne verin henüz, çirkindir. Ama attan anlayan Yusuf bilir’ki ilerde harika bir küheylan olacaktır. Beyinin yanına dönen Yusuf tayı takdim ettiğinde Bolu Beyi öfkeden çıldırır. Tayı çirkin ve sevimsiz bulur.
Yusuf’un gözlerine mil çektirir, tayıda ona verip kovar.

Yusuf artık kör Yusuf olmuştur. Köyüne döner, olanı biteni sonradan Köroğlu adını alan oğlu Ruşen Ali’ye anlatır. Baba oğul atı terbiye ederler. Ve nihayetinde at görkemli bir küheylana dönüşür.

Artık köroğlu için öc almak vakti gelmiştir. Dağa çıkar, geleni geçeni soyar, küçük bir ordu kurar. Bolu Beyi’nin bacısı Döne hanım’ı kaçırır, onunla evlenir. Bulu’yu basa, yakar, yıkar. Babasının intikamını alır. Bolu beyi de boş durmaz. Köroğluna tuzaklar kurar. Bir defasında onu, başka bir sefer de oğlunu yakalatır. Ama köroğlu ve admları her defasında kurtulurlar.

Görünen o ki Bolu’nun yeni Belediye Başkanı Alaattin Yılmaz.

Yaklaşık iki hafta önce Bolu Belediyesi Sahipsiz Bakım ve Rehabilitasyon Merkezin’de adına yakışmayacak bir şekilde bazı hayvanlar donarak ölmüş, bazı gönüllüler durumu yetkililere haber vermişti.

Hayvansever olun olmayın, manzara dehşet vericiydi. Yetkililer köpekleri ölüme terketmişti.

Sosyal paylaşım sitelerinde kıyamet koptu, hayvanseverler hayatta kalan köpekleri kurtarmak için harekete geçti. Hayvan Hakları Federasyonun’dan (HAYTAP) bir gurup gönüllü barınağa ulaşıp gördükleri karşısında ” Soğuktan değil, Dehşetten donduk” dedi. Köpeklerin 1-1,5 uzunluğunda zincirlere bağlı, korumalı kulübeler yerine, açıkta tutulduğunu, bu nedenlede donarak öldüğünü belirttiler.

Bunun üzerine Belediye Başkanı Yılmaz, burasının en ideal hayvan barınağı olduğunu iddia etti, polise suç duyurusunda bulunan hayvan haklarını savunucularını ”şovmen” olarak nitelendirdi, ” Bakımsızlıktan ölen hayvanların durumu sizcede kötü değilmi?”  sorusuna ” İnsanlarda ölüyor…Siz hiç insan ölüsüne rastladınızmı? Bakımsızlıktan öldü diyemez kimse. Bakılacak kadar yiyecek, içeceği en iyi şekilde veren Bolu Belediyesi’dir. Bolu şov yeri değildir. Şovmenlere gerekli dersi vereceğiz diye yanıt verdi”.

Bunla da yetinmedi, bundan sonra artık kendini hayvansever olarak tanımlayan kimsenin hayvan barınağına alınmayacağını söyledi. Canlı yayınlara katıldı, ” Vterinerimi’ze sorsalardı hayvanın neden öldüğünü anlarlardı” dedi; Bolu Belediyesi, hayvan barınağı ve Bolunun adını karaladığı gerekcesiyle HAYTAP ‘a dava açma kararı aldı. ” Ruh hastalıkları hastanelerine gitsinler. Bunlar kuru gürültüden ibaret. Değil Başbakanlığa, Çumhurbaşkanlığına; dünyanın tamamına yazı yazsalar da, bize faydaları olmaz, bizim onlarda talebimiz olmaz.  Seslerini duyurmak açısından güçlü olabilirler ama benim nazarımda zavallı insanlar” diye çemkirdi.

Hırsını alamadı, son olarak gönüllüleri ” Hayvansever Hayvanlar!” diye nitelendirerek Bolu’yu kötü emellerine alet etmekle suçladı.

Tam da böyle bir tartışmanın ortasında ”hayvan” sözcüğünü hakaret ve aşağılama ifadesi olarak kullanarak pastanın süsünü eksik etmedi.

Köroğlu ile Bolu Beyi arasındaki hadise yine bir hayvan yüzünden çıkmıştı. Bolu’nun kaderi bu galiba.

Neyse’ki hayvana zulmeden Başkan Yılmaz’ın karşısına hayvanseverler Köroğlu cesaretiyle çıktı.